Sayı: 96 Kış 2021 - TBMM’NİN 100. YILI ÖZEL SAYISI
Editörden
Değerli Okur,
Türk dünyasının sosyal bilimler alanındaki birikimlerini ortaya koymak, tarihi ve güncel sorunlarını bilimsel yaklaşımla ele almak amacıyla yayımlanmaya başlayan, uluslararası standartlara uygun hakemli bir dergi olan bilig dergisi, Kutadgu Bilig’den bu yana devam eden ve coğrafyamızın ortak değerlerini yansıtan, bilgiye ve bilime öncelik veren bir geleneği ihya ediyor.
Bu kıymetli vasıfları haiz bilig dergisinin 96’ncı sayısının “TBMM’nin 100. Yılı Özel Sayısı” olarak yayımını, aziz milletimize takdim etmekten büyük bir memnuniyet duyuyorum.
Milli iradenin tecelligâhı olan Meclisimiz, “kurtarıcı”, “kurucu” ve “gazi” sıfatlarını bir asırlık tarihindeki haklı ve gururlu mücadelesiyle kazanmıştır; dünyada bu sıfatların hepsine birden sahip tek meclistir ve bu emsalsiz özellikleriyle demokrasi ile milli iradenin tecellisi yönünden dünyaya örnek olmaya devam etmektedir. Meclisimizin bir asırlık tarihinin bilimsel temelde etraflıca araştırılması ve tahlili son derece önem arz etmektedir. bilig dergisinin bu konuya ciddi katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum.
Aziz milletimiz, uzun tarihi boyunca, bilime ve bilim insanlarına büyük kıymet ve önem vermiştir. Yusuf Has Hacib’in adıyla müsemma anıt eseri Kutadgu Bilig, aziz milletimizin bu yaklaşımının çok güzel bir tezahürüdür. Yusuf Has Hacib, anıt eserine Kutadgu Bilig, “Mutluluk Veren Bilgi” adını işte bu yaklaşım ile vermiştir.
Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig’de; “Erdem, akıl ve bilgi gerekli / Dünyayı tutmak için uzatana elini” diyerek bundan yaklaşık 800 yıl önce yaptığı çağrı, bugün bilig dergisi ile yankı buluyor. Çok değerli bilim insanlarımız, bilig dergisinde yayımlanan bilimsel makale ve yayınlarıyla bilgi dünyamızı zenginleştiriyorlar. Türk dünyasını oluşturan yaklaşık 250 milyon soydaşımız arasındaki ortak tarihi ve kültürel değerlerin geliştirilmesine katkıda bulunuyorlar.
Kutadgu Bilig’de, “Başka bir topluluk da âlimlerdir / Onların ilmi halkın yolunu aydınlatır” der. Bilim insanlarımız yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor, bizler de bu yolda onların adımlarını kolaylaştırmak için gayret gösteriyoruz.
bilig dergisinin hazırlanmasında ve yayımlanmasında emeği geçenlere, sabır ve sebatla çalışanlara müteşekkirim; kültür dünyamıza sunduğu katkıların devamını diliyor, gelecek nesillere rehber olmasını temenni ediyorum.
Prof. Dr. Mustafa Şentop
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı
Yusuf Tekin & İrşat Sarıalioğlu
1946 Seçimleri ve Uluslararası Politikadaki Yansımaları: Soğuk Savaşın Eşiğinde Çok Partili Siyasal Hayata GeçişTürkiye’de çok partili siyasal hayatın başlangıcı olarak kabul edilen 1946 seçimleri Türk demokrasi tarihindeki en önemli seçimlerden biridir. Cumhuriyetin ilanının ardından, ilk defa birden fazla siyasi partinin katıldığı 1946 seçimleri, gerek Türk Siyasal hayatına getirdiği yenilik, gerek seçim sürecine yönelik tartışmalar ve gerekse sürecin dış politikayla ilişkisi bağlamında akademik camiada büyük ilgi görmektedir. 1946 seçimlerini iç politika bağlamında değerlendiren çok sayıda çalışma mevcuttur. Ancak seçimlerin dış dünyadaki yansımalarına ilişkin yeterli sayıda çalışmadan bahsetmek mümkün değildir. Bu çalışmada başta ABD ve İngiltere olmak üzere Batı demokrasileri ve Sovyet Rusya’nın Türkiye’deki seçimlere bakışı irdelenmeye çalışılacaktır. Bu bağlamda çalışmada seçimlerin içerisinde cereyan ettiği iç ve dış politika koşullarına değinildikten ve sürece dair tartışmalara yer verildikten sonra, seçimlerin dönemin uluslararası politikası dâhilinde taşıdığı anlam ve bahsi geçen ülkelerin seçimleri yorumlayışı mercek altına alınacaktır.
Anahtar Kelimeler: Çok Partili Siyasal Hayat, 1946 Seçimleri, Demokratikleşme, Türk Dış Politikası, Soğuk Savaş
DOI : 10.12995/bilig.9601 [HTML]
Hazal Duran
The Intermediary Function of Turkey’s Legislative Ombudsman in Resolving Public Disputes This article focuses on the function of legislative ombudsman in Turkey in resolving public disputes to understand its intermediary position between public institutions and citizens. Since its establishment in 2012 under the Turkish Grand National Assembly, the Ombudsman Institution of Turkey has resolved 80,535 public disputes. Although the intermediary function of ombudsman has been unexplored in the literature, with studies focusing more on legal and administrative functions, the Turkish context shows that the adoption of intermediary methods enhances the dispute resolution capacity of this institution.
To understand the function of intermediary methods in increasing the dispute resolution capacity of ombudsman, this article empirically analyzes 1003 cases resolved via friendly settlement, an intermediary method adopted by the Ombudsman Institution of Turkey since 2017. This study reveals that intermediary methods make limited but positive contribution to the dispute resolution capacity of ombudsman by increasing the interaction between the parties.
Keywords: Ombudsman, public dispute resolution, intermediary methods, friendly settlement.
DOI : 10.12995/bilig.9602 [HTML]
Şaduman Halıcı
Türk İstihbarat Belgeleri Işığında Osmanlı Mukaddes İhtilal Komitesi ve ÇalışmalarıBu makalede Damat Ferit’in Dahiliye Nazırı Mehmet Ali Bey tarafından Paris’te kurulan Osmanlı Mukaddes İhtilal Komitesi’nin Programı ve çalışmaları ele alınacaktır. Aynı zamanda komitenin İngiliz ve Yunan siyasilerden aldığı destekle Milli Hürriyet Fırkası adı altında yeniden örgütlenmesi, Türkiye dışındaki tüm muhalifleri birleştirmek için atılan adımlar ile Ermenilerle ve Kürtlerle kurulan diyalog da bu makalenin konuları arasındadır. Makale Emniyet Genel Müdürlüğü Arşivi’nde yer alan Milli Amale Hizmet (MAH)’e ait istihbarat belgeleri kullanılarak hazırlanmıştır. Bu çerçevede Türkiye Cumhuriyeti adına muhbirlik yapan Yüzellilik gazeteci Refi’ Cevad (Ulunay)’ın istihbarat birimlerine gönderdiği mektuplar da ilk kez değerlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı Mukaddes İhtilal Komitesi, Mehmet Ali, Refi’ Cevad, Rauf Orbay, Taşnaksutyun, Hoybun, sözleşme.
DOI : 10.12995/bilig.9603 [HTML]
Merve Seren
Politics, Industry and Academia: Examining Dynamics of Turkish Defense Industry’s Great Leap Forward in the Post- 2002 EraThe successive developments in Turkish defense industry has become a core dominant narrative of the AK Party, led to an increasing interest in opposition parties, industrial and academic circles. While the political parties’ election manifestos reveal the role of party politics in shaping defense industry priorities, the general trend shows the rising level of political and societal awareness to meet the goal of localization, nationalization, and strategic autonomy as a part of national security strategy. The changing value of investing into defense industry has not only paved way to a nationalistic discourse but also encouraged the civilian engagement into defense sphere which has long been identified as the space dominated by the presence of military and engineers. This paper emphasizes the need for an interdisciplinary and multidisciplinary understanding across various science disciplines to support studies of Turkish defense industry, and further promote the academia to engage more with the policymaking and industry. Besides, it stresses the necessity of developing a comprehensive blueprint to build and maintain a long-lasting collaborative culture and relationship between politics, industry and academia which is crucial to optimize the role and promises of political, military, economic, diplomatic and technological dimensions of national defense industry.
Keywords: Defense industry, election manifestos, nationalization, localization, strategic autonomy.
DOI : 10.12995/bilig.9604 [HTML]
Okan Yeşilot & Abdrasul İsakov
Rus Basınında TBMM’nin Açılış SüreciTürkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), kuruluşunun 100. yıldönümünü kutluyor. TBMM’nin açılış süreciyle ilgili konular bu bakımdan daha da anlamlıdır. Bu sürecin Rus basınında nasıl yansıtıldığı konusu ise şimdiye dek pek ele alınmamıştır. Özellikle Bolşevik Rus basını, Anadolu’da yürütülen milli mücadeleyi Türk Bolşeviklerinin emperyalizme karşı mücadelesi olarak görmek ve yansıtmak istediği için Anadolu’daki gelişmeleri yakinen takip etmiştir. Bu çalışmada, 1919-20 yılları arasında Rus basınında TBMM ile doğrudan veya dolaylı ilgisi olan önemli haberler ve bilgiler kronolojik olarak aktarılmaya ve Bolşeviklerin gözünde
TBMM’nin ne ifade ettiği yansıtılmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Rus basını, TBMM, Mustafa Kemal, Milli Mücadele, Ankara.
DOI : 10.12995/bilig.9605 [HTML]
Osman Yalçın
Osmanlı İmparatorluğu Dönemi Türk Askeri HavacılığıUçağın ilk uçuşu olarak kabul edilen 17 Aralık 1903 tarihinde Wright Kardeşlerin uçuşundan sadece altı yıl sonra İstanbul semalarında önce Voisin tipi uçakla Baron de Catters takiben kendi adıyla anılan uçağı ile Bleriot uçuşlarını yapmışlardır. Osmanlı askeri, bir komisyon teşkil ederek konuyu incelemiş ve uçakların yakın gelecekteki önemi sebebiyle Osmanlı ordusunda yer alma fikri de raporda yer almıştır. Kısa süre sonra Türk havacılığını kurma çalışması başlatılmış ve 1
Haziran 1911’de kurulan “Tayyare Komisyonu” ile Osmanlı havacılığı teşkil edilmiştir. Teşkilat, pilot, rasıt ve teknik eğitim, uçak alınması, havacılık merkezinin nerede kurulacağına karar verilmesi, teçhizat, hava savunma ihtiyacı ve millî imkânlarla uçak üretimi gibi birçok sorun kısa zamanda çözümlenmiş ve önemli adımlar atılmıştır. Çalışmada Osmanlı havacılığının kuruluşu ve teşkilatlanması süreci incelenmiştir. Bu kapsamda; Osmanlı askeri havacılığının kuruluş gerekçeleri, teşkilat, personel temini, uçak, balon ve teçhizat tedariki, uçak fabrikası kurma çalışmaları, harekât görevleri ve Almanlarla iş birliğinin Türk
havacılığına tesirleri incelenmiştir. Şüphesiz çalışmadan elde edilen sonuç, dört kişilik komisyon ile kurulan Türk Havacılığının, 33 yıl sonra müstakil kuvvet seviyesine yükselmesi olmuştur.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı Havacılığı, Türk Hava Kuvvetleri, Süreyya İlmen, uçak, balon, Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları.
DOI : 10.12995/bilig.9606 [HTML]
Şaban Halis Çalış
Ontological Concerns, Historical Realities and Conjunctural Developments: Continuity and change in Turkey’s relations with RussiaThe aim of this article is to analyse the reasons behind continuity and change in Turkey’s relations with Russia and to question the limits of cooperation between the two nations by using historical and current developments as cases. The article proposes that it would be misleading to take only into account certain recent cooperation points only, for instance in Syria, in order to reach for a better understanding about the nature of the relations. Instead, any attempt to understand the reasons for continuity and change in Turkey’s relations with Russia necessitates a framework built on conceptual and historical materials, as well as an analysis of conjunctural developments. Indeed, the history of the relations with Russia goes back to the emergence of the Russians in Euro-Asian region, but the relationship cannot be analysed without first understanding the mutual ontological concerns that both nations have had for centuries. As the Turks played an important role as the other in the construction of a Russian national identity, the rise of a Russian state in Euro-Asia became possible, to a great extent, with the decline of the Turks in this same region. The manuscript concludes that this historical reality that created a deep ontological concern particularly in Turkey still has the potential for renewed conflicts, despite of some recent cooperation with Moscow.
Keywords: Turkey, Russia, Foreign Policy, Ontological Concerns, Continuity, Change, Conflict and Cooperation
DOI : 10.12995/bilig.9607 [HTML]
Gökhan Akşemsettinoğlu
Turkey’s Troubled Quest for EU MembershipTurkey-European Union (EU) relations are always worth pondering. It is surely beyond doubt that relations between Turkey and the EU, within a six-decade period, have broken down frequently. Recently, some problematic issues have worsened the relations, once again. Thereupon, some EU leaders and authors have put forward ill-advised alternatives for Turkey’s EU membership such as privileged partnership instead of full membership. Within this scope, this article takes a brief look at the recent developments on Turkey-EU relations and challenges the idea of privileged partnership. Based on the case-study methodology, the findings of this article reveals that adhering to the target of full membership by way of waiting for the right time is the proper conduct for Turkey. In this sense, the idea of flexible integration comes out a suitable way of membership for Turkey.
Keywords: Turkey-EU relations, customs union, privileged partnership, flexible integration, Europeanization.
DOI : 10.12995/bilig.9608 [HTML]
Muhammet Musa Budak & Hacı Murat Terzi
Scholarship Programs as Public Diplomacy Tool and Implementations in Turkic Council CountriesPublic Diplomacy which continues to increase its importance alongside traditional diplomacy, become essential part of foreign policy of states. There are many activities in this content carried by governmental and nongovernmental institutions to gain consent of people. The article first defines the concept of public diplomacy in its diverse angles, then discusses the scholarship programs as they are considered important part of this emerging phenomenon. In this context, different countries’ scholarship programs and their implementations in Turkic Council member states will be analyzed. Turkic Council member countries’ scholarships programs, particularly Turkiye Scholarships will also be assessed. The views of students who benefited from this program, which also be evaluated in terms of educational sociology will be shared. This article tries to compare scholarship programs of external powers and member states. Effectiveness of member states’ scholarship programs, if any, on development of bilateral and multilateral relations will be questioned. Analyses will be on country and regional level. Possibility of creating new exchange programs for Turkic Council member states will be evaluated. Suggestions will be made for such program’s structure that are suitable to regional conditions and considering similar programs implemented by different actors. The aim of the study is to raise awareness about the development of relations through scholarship programs and to contribute to the development of joint exchange programs.
Keywords: Public diplomacy, soft power, scholarship programs, Turkic Council, Turkiye Scholarships, sociology of education, Central Asia.
DOI : 10.12995/bilig.9609 [HTML]
Resul Babaoğlu
Linguistic Imperialism or Cultural Diplomacy? British Council and The People’s Houses in Early Republican TurkeyIn this study, the language courses started in the People’s Houses at the beginning of 1940s by British Council of which presence has been subject to various speculations in Turkey are examined within the scope of language imperialism and cultural propaganda. In addition, in this period of World War II, the fact of propaganda which is an effective means of struggle by European great powers is also one of the concepts used to examine the activities of British Council in Turkey. British cultural propaganda, which started with the principle of turning English into a world language, was transformed into a systematic activity after the establishment of the British Council and during World War II, it was seen as the instrument of political struggle by using against the spread of the Axis states in the cultural sphere. While the British Council’s language courses in People’s Houses are seen as part of cultural propaganda for the British, the political elites of Turkey in that period saw the British Council’s activities as a driving force in its Westernization / modernization adventure.
Keywords: Turkey, British Council, people’s houses, language imperialism, cultural propaganda.
DOI : 10.12995/bilig.9610 [HTML]
Cengiz Aslan
Atatürk Döneminde Türk Uzmanların Yabancı Ülkelerin Eğitim Sistemleri Hakkında Hazırladıkları RaporlarTürk eğitim tarihinde yabancı uzmanların Türkiye’ye dair hazırladıkları raporlar kadar önemli olan diğer bir dokümanter kaynak da, dönemin Türk uzmanlarının yabancı ülkelerin eğitim sistemlerine dair hazırladıkları raporlardır. Atatürk döneminde çeşitli ülkelerin eğitim sistemlerini incelemek üzere, yurt dışına çok sayıda uzman gönderilmiştir. Onların hazırladıkları raporlar, Türk eğitim sisteminin düzenlenmesinde ve alınan kararlarda etkili olmuştur. Bu çalışmada ulaşılan belge ve bilgiler çerçevesinde Atatürk döneminde çeşitli ülkelerin eğitim sistemlerini incelemek üzere yurt dışına gönderilen uzmanlar belirlenmeye çalışılmış ve onların çeşitli ülkelerin eğitim sistemlerine yönelik hazırladıkları raporlar incelenmiştir. Bu çerçevede öncelikli olarak Almanya, Fransa, Avusturya, Bulgaristan ve Rusya eğitim sistemleri hakkında yayımlanmış olanlar değerlendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Türk uzmanlar, raporlar, Almanya, Fransa, Avusturya, Bulgaristan, Rusya.
DOI : 10.12995/bilig.9611 [HTML]
İsmail Altınöz
Türk Dünyasında Ortak Alfabe: Uygulamalar, Arayışlar, Teklifler. ÖZET
İnsanın duygu ve düşüncelerinin ifade vasıtası olan dil ancak yazıyla hayat kazanır. Bir dilin varlığına işaret eden, bir dille kültür birikiminin ortaya konulmasını sağlayan, onu koruyan ve gelecek nesillere aktaran en önemli unsur yazıdır. Yazıyı bir araya getiren ana unsur ise; alfabedir. Bu vesileyle alfabe; her dilde kelimelerin ve cümlelerin bir araya getirilerek insanlar arasında iletişim kurmasını sağlamaktadır.
Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü tarafından ilki 18-20 Kasım 1991 tarihlerinde yapılan toplantının devamı niteliğinde olan “İkinci Milletlerarası Çağdaş Türk Alfabeleri Sempozyumu”, Marmara Üniversitesi Rektörlüğü Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu ve Sultanbeyli Belediyesi Başkanlığı desteğiyle 20-21 Kasım 2018 tarihleri arasında yurt içi ve yurt dışından birçok bilim adamının iştirakiyle İstanbul’da düzenlenmiştir . Adı geçen sempozyuma sunulan bildiriler editörler kurulu tarafından edit edilerek kitap haline getirilmiş ve Ötüken Neşriyat tarafından 2020 yılında yayımlanarak bilim dünyasının hizmetine sunulmuştur. Bu eser, yol gösterici bir çalışma olarak raflarda yerini almıştır. Türk Dünyasında Ortak Alfabe: Uygulamalar, Arayışlar, Teklifler adlı kitabın değerlendirmesini yaparak bilim dünyasına bir katkıda bulunmayı amaçlamaktayız.
Anahtar Kelimeler: Anahtar Kelimeler: Türk Dünyası, Alfabe, Ortak Alfabe, Çağdaş Türk Alfabeleri, Türkiyat Araştırmaları.
[HTML]