ÖZET
Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkileri, üzerinde her zaman düşünmeye değerdir. Hiç şüphesiz ki, Türkiye ile AB arasındaki İlişkiler, altmış yıllık bir dönem içinde sık sık bozulmuştur. Son zamanlarda, bazı problemli konular ilişkileri bir kez daha kötüleştirmiştir. Bunun üzerine bazı AB liderleri ve yazarları Türkiye’nin AB’ye üyeliği ile ilgili olarak tam üyelik yerine imtiyazlı ortaklık gibi sakıncalı alternatifler ortaya koymaktadırlar. Bu kapsamda, bu makale, Türkiye-AB ilişkilerinin son dönem gelişmelerine kısaca bakmakta ve imtiyazlı ortaklık önerisine karşı çıkmaktadır. Örnek-olay araştırma yöntemine dayanan bu makalenin bulguları, uygun zamanı bekleyerek tam üyelik hedefine bağlı kalmanın Türkiye için doğru bir davranış olacağını ortaya koymaktadır. Bu anlamda, esnek bütünleşme fikri, Türkiye’nin üyeliği için uygun bir yol olarak görünmektedir.
ABSTRACT
Turkey-European Union (EU) relations are always worth pondering. It is surely beyond doubt that relations between Turkey and the EU, within a six-decade period, have broken down frequently. Recently, some problematic issues have worsened the relations, once again. Thereupon, some EU leaders and authors have put forward ill-advised alternatives for Turkey’s EU membership such as privileged partnership instead of full membership. Within this scope, this article takes a brief look at the recent developments on Turkey-EU relations and challenges the idea of privileged partnership. Based on the case-study methodology, the findings of this article reveals that adhering to the target of full membership by way of waiting for the right time is the proper conduct for Turkey. In this sense, the idea of flexible integration comes out a suitable way of membership for Turkey.
ANAHTAR KELİMELER: Türkiye-AB İlişkileri, gümrük birliği, imtiyazlı ortaklık, esnek bütünleşme, Avrupalılaşma.
KEYWORDS: Turkey-EU relations, customs union, privileged partnership, flexible integration, Europeanization.