Saygıdeğer Okurlar,
bilig dergisinin yeni sayısını sizlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu sayıda sosyal
bilimlerin farklı alanlarından çeşitli konularda makaleler demeti bulacaksınız. 12 makale içerisinde
ilginizi çekecek bir çalışmanın mutlaka çıkacağına inanıyoruz. Farklı alanlardan da olsa
okuduğunuzda keyif alacağınız ve size yeni bilgiler yanında farklı bakış açıları kazandıracak
birkaç makaleyi tanıtmak istiyoruz.
Mustafa Eren’in kaleme aldığı “İhvân-ı Safâ’nın Sanat Ontolojisi” başlıklı makale X. yüzyılda
entelektüel bir hareket olarak Basra’da ortaya çıkan İhvân-ı Safâ felsefe okulunun sanat anlayışını
ontolojik ve antropolojik bir zeminde ele alan, günümüzde çok tartışılan modern İslam
sanatı ve kültürünün çıkmazı konusundaki tartışmalara ışık tutacak bir makaledir. İhvân-ı Safâ,
sanatları sadece kendi akıllarının gücü olarak görüp, fikir ve yeteneklerinin üstünlükleriyle
elde ettiklerini iddia edenleri eleştirir ve sanatçıların tabiatı taklit ettiklerini iddia eder. İslam
felsefesine ilgi duyanların keyifle okuyacakları bu makale sanatsal yaratıcılığın kaynağına İhvân-ı
Safâ ekolünün bakış açısıyla izah getirmektedir.
Fırat Yaşa’nın hazırladığı “Han’ın Mutfağından Bahçesaray’daki Kölelere: Toplumsal İlişkilerin
Odağında Kilercibaşı Mehmed Ağa” başlıklı makale hem konusu hem de yöntemi itibarıyla
oldukça ilgi çekicidir. Tarih, sosyoloji, hukuk, iktisat, siyaset bilimi disiplinlerinin iç içe geçtiği
makale disiplinlerarası çalışmalara güzel bir örnektir. Sosyal ağ analizinin Kilercibaşı Mehmed
Ağa ile ilgili verilere uygulandığı makalede Kilercibaşı Mehmed Ağa’nın ilişkileri ve bağlantıları
üzerinden Kırım’ın toplum yapısı ortaya konmaktadır.
Tanzimat Döneminde Geleneksel Türk Müziği - Bizans Müziği “Kuramsal Benzerlikler Üzerine
Bir İnceleme” başlıklı makalede ise Bizans müziği olarak bilinen Rum-Ortodoks dinî müziği ile
geleneksel Türk müziği arasındaki bağlar incelenmekte, 19. yüzyıla ait Bizans müziği yazılı kaynakları
ve 19. yüzyıl geleneksel Türk müziği kuramı inceleme altına alınarak bu iki müzik kültürü
arasındaki kuramsal etkileşim ortaya konmaktadır. Yazar, Bizans müziğinin kuramsal yapısı
meydana getirilirken geleneksel Türk müziğinden fazlasıyla etkilenildiğini iddia etmektedir.
Değerli okurlar
Üniversitemizin yerleşkesinin de bulunduğu Kazakistan’ın Türkistan şehri 2017 yılında Türk
dünyasının kültür başkentidir. 21 Mart’ta Nevruz ile birlikte Türk dünyası kültür başkentinin
açılışı son derece görkemli bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Kültür yılı kapsamında yıl boyunca
pek çok kültür ve sanat etkinliği yanında üniversitemizin ev sahipliğinde bilimsel toplantılar
düzenlenecektir.
Öte yandan 2017 yılı Türkiye ile Kazakistan ve diğer Türk Cumhuriyetleri arasında diplomatik
ilişkiler kuruluşunun 25. yıl dönümüdür. Resmî düzeyde ikili ilişkilerin ve ortaklıkların
kuruluşu üzerinde çeyrek asır geçmiştir. Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasında diplomatik
ilişkilerin kurulmasının 25. yıl dönümü de çeşitli etkinliklerle kutlanacaktır.
Bu iki önemli gelişme Türk dünyası arasındaki çok yönlü bütünleşme çabaları için 1990’lı
yılların başlarında olduğu gibi yeni bir heyecan ve yeni bir ruh yaratmaktadır. Doksanlı yıllardaki
pek çok ideal ve hayalin gerçeğe dönüştüğü günümüzde, Türk cumhuriyetleri arasındaki
iş birliğini her alanda çeşitlendirmek suretiyle daha sağlam ve kalıcı nitelikte devam ettirmek
değişmeyen önceliğimizdir.
21. yüzyılın Türk dünyasının altın asrı olması doğrultusundaki çalışmalarınızda başarılar diler,
saygılar sunarız.
Prof. Dr. Fırat PURTAŞ
Yayın Yönetmeni