Sayı: 104 Kış 2023
Editörden
Kıymetli Okurlar,
bilig’in 104. sayısını sizlere sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu vesileyle yeni yılınızı kutluyor, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılını idrak edeceğimiz 2023 yılının ülkemize, Türk-İslam dünyası ve tüm insanlığa barış, huzur ve refah getirmesini diliyoruz.
Akademik yayınlarda yazar çeşitliliği kaliteyi yansıtan önemli kriterlerden biridir. bilig olarak yayın kurulunda ve hakem havuzunda farklı üniversitelerden akademisyenlerin görev almasına özen göstermekteyiz. Makalesi yayımlanan yazarların da farklı ülkelerden ve üniversitelerden olması dikkat ettiğimiz hususlardan biridir. Elinizdeki sayıyı incelediğinizde yazar çeşitliliğini rahatlıkla göreceksiniz.
Yayın kurulu olarak tüm dünyadan nitelikli makale çekebilmek ve yayımlayabilmek değişmeyen önceliğimiz. Türk dünyasının jeopolitik ve kültürel bir alt sistem olarak giderek artan önemi Türk dünyasına yönelik akademik ilgi ve çalışmaları da artırmıştır. bilig’e gelen yazı akışından da bunu rahatlıkla görebilmek mümkündür. Türk dünyası tarihi, kültürü, edebiyatı, iktisadı, sosyolojisi, uluslararası ilişkileri dendiğinde ilk akla gelen gerçek bir saha çalışmaları dergisi olma ideali doğrultusunda yolumuza devam etmekteyiz. Artan yayın kalitemizin önümüzdeki yıllarda etki faktörümüze de gözle görülür bir şekilde yansımasını temenni ediyoruz.
Etki faktörünün artırılması konusunda SSCI’de yer alan dergiler arasında kıyasıya bir rekabet söz konusudur. Öte yandan özellikle büyük yayınevlerinin yayımladığı akademik dergiler arasında güçlü bir dayanışma da söz konusudur. bilig olarak önümüzdeki dönemde özellikle Web of Science ve Scopus listesinde yer alan Avrasya coğrafyasına yönelik içerikle yayın yapan sosyal bilim dergileri ile yayın süreçlerinde tecrübe paylaşımı konusunda işbirliğini artırmayı hedeflemekteyiz.
Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı’nın göz bebeği ve yüz akı olarak üzerine titrediği, üniversitenin kartviziti olarak gururla takdim ettiği bilig’in başarısı Türk dünyasının sosyal bilimler alanındaki otoritesini de güçlendirecektir. Bu inançla kaliteden ödün vermeden çalışmaktayız. İdeallerimizi, heyecanımızı, kaygılarımızı ve ümitlerimizi paylaşan tüm hocalarımıza ve emektaşlarımıza şükranlarımızı sunar, iyi okumalar dileriz.
Prof. Dr. Fırat PURTAŞ
Yayın Yönetmeni
Fatma Açık
Türkiye ve Özbekistan’da Yazılan Romanlarda ‘Ankara Savaşı’Edebî eserlerde geçmiş, çok farklı yaklaşımlarla, bazen çelişkili yorumlarla ele alınır, tarihî olayların toplum üzerinde meydana getirdiği olumlu ve olumsuz etkileri göz önüne serilmeye çalışılır. Yazarlar tarihten aldıkları malzemeyi çağdaş anlatı düzleminde inceleyerek kurmacayı meydana getirirler. Dolayısıyla eserin tarihî gerçeklikle örtüşmesi de gerekli görülmeyebilir. Bu çalışmada Mehmet Samih Fethi’nin Timur, Oktay Tiryakioğlu’nun Devlerin Savaşı Yıldırım Bayezid ve Timurlenk, İbrahim Hakkı Gündoğdu’nun Bozkırın Son Atlısı Timur, Dündar Alp’in Şarkın Büyük Hakanı Timurlenk, Erol Toy’un Azap Ortakları 1, 2, Xurshid Davron’ın Sohibqiron Nabirasi yoki Mitti Yulduz Qissasi ile Amir Temur O‘g‘lining O‘limi, Yevgeni Berezikov’un Buyuk Temur 1,
Muhammed Ali’nin Ulug‘ Saltanat 1., 2., 3., 4. Kitob, Buriboy Ahmedov’un Amir Temur adlı eserleri Ankara Savaşı’na bakış açısı yönünden incelenmiştir. Savaşın çıkış nedenleri ve sonrasını
Özbekistan ve Türkiye sahasında yazarlar farklı şekillerde yorumlarken; savaşın gerçekleştiği yer, şekil ve sonuç bakımından ortak kanaate sahip oldukları tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Türk ve Özbek edebiyatı, roman, Ankara Savaşı.
DOI : https://doi.org/10.12995/bilig.10401 [HTML]
Mehmet Fatih Köksal
Bâkî Dîvânı’nın Yeni Bir Nüshası ve Bâkî’nin Dîvân Neşirlerinde Bulunmayan ŞiirleriKlasik Türk şiirinin en parlak devri 16. yüzyıl, bu asrın ilim, sanat ve edebiyat merkezi İstanbul, İstanbul’da devrin en büyük şairi de Bâkî’dir. Devrinde “Sultânu’ş-şu’arâ” olarak tanınan Bâkî’nin şiirleri, özellikle de gazelleri Dîvân’ının yazma nüshalarından başka yüzlerce şiir mecmuasına da kaydedilmiştir.
Şiir mecmualarında ve mecmualar kadar olmasa da kimi Dîvân nüshalarında Bâkî’nin yayımlanmamış şiirleri çıkabilmektedir. M. Fatih Köksal’ın şahsî kütüphanesinde bulunan bir Bâkî Dîvânı nüshasında, şairin bilinmeyen 6 gazel, 1 kıt’a, 13 matla-müfred olmak üzere 20 şiiri mevcuttur. Köksal nüshasının ilginç bir özelliği de, derkenarlarında, bazılarının adı kaynaklarda geçmeyen 17 şairin 24 naziresinin kaydedilmiş olmasıdır.
Bu makalede, Bâkî’nin kimi şiir mecmualarında yer aldığı hâlde Dîvân nüshalarında yer almayan şiirlerin varlığına dair değerlendirmeler yapıldıktan sonra söz konusu Dîvân nüshası tanıtılacak ve neşredilmemiş 20 şiirin transkripsiyonlu metni yayımlanacaktır. Dîvân nüshalarında bulunmayan ancak yukarıda sözü edilen çalışmalarla gün yüzüne çıkarılmış şiirlerin ise matla beyitlerine yer vermekle yetinilecektir.
Anahtar Kelimeler: Bâkî, gazel, bilinmeyen şiirler, Bâkî Dîvânı, klasik Türk şiiri.
DOI : https://doi.org/10.12995/bilig.10402 [HTML]
Oktay Özgül & Yavuz Günaşdı
Orhun ve Selenge Havzası’ndaki Bazı Erken Demir Çağ Kirigsurları2017-2018 yılları arasında Moğolistan’ın Orhun ve Selenge Havzası’nda yüzey araştırmaları gerçekleştirdik. 2017 yılında gerçekleştirilen çalışma boyunca Moğolistan’da 2.154 km yol katedilmiş, 3 aymak (bölge), 9 balık (şehir), 12 kült alanı ve kurgan merkezi, 4 runik yazıtlı belge (dikilitaş ve kaya üzeri yazmaları), 1 petroglif ve 7 müzede çalışma yapılmıştır. 2018 yılı yüzey araştırmamızda ise, 2.470 km yol katedilmiş, 2017 çalışmalarından farklı olarak 3 aymak, 2 balık ve manastır merkezi, 6 kült alanı, 9 kurgan merkezi, 2 petroglif alanı ve 2 müze ziyaret edilmiştir. Çalışmalarımızın büyük bir kısmında literatürde Khirigsuur diye geçen bazı kurgan tipi mezarlar önemli bir yer kaplamıştır. Orhun ve Selenge Havzası’nda oldukça fazla rastlanan kirigsurların Geç Tunç Çağı sonu ve Erken Demir Çağ boyunca arttığını, tipolojik bakımından Moğolistan’ın doğu ve kuzeybatı bölgelerindeki kirigsurlarla da benzerlikler taşıdığını tespit ettik. Makalemizde Orhun ve Selenge Havzası’ndaki kirigsurların dağılımı, tipolojisi ve dönemin sosyal yaşamındaki yerleri tayin edilmeye çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Moğolistan, Orhun ve Selenge Havzası, Kirigsur, Geç Tunç Çağ, Erken Demir Çağ.
DOI : https://doi.org/10.12995/bilig.10403 [HTML]
Sami Kiraz
The Link between Libyan Civil War and the Eastern Mediterranean Issue in Turkish Foreign Policy: Balancing the ThreatThis article aims to determine the main motivation behind Türkiye’s involvement in the Libyan Civil War as an active actor since 2019 which can be seen as a deviation from its traditional foreign policy. Türkiye has involved in the Libyan conflict following the establishment of the Eastern Mediterranean Gas Forum (EMGF) which it believes threatens its vital interests in the region. In this study, this involvement is described in the context of Stephen M. Walt’s balance of threat theory. It is argued that Türkiye’s Libyan policy is essentially a balancing policy against the threat posed by the alliance against its interests in the Eastern Mediterranean region. It is further argued that maintaining stability in Libya led by the Government of National Accord (GNA) is a very important part of Türkiye’s regional alliance policy.
Keywords: Balancing Policy, Eastern Mediterranean Gas Forum, Libyan Civil War, Government of National Accord, Balance of Threat Theory.
DOI : https://doi.org/10.12995/bilig.10404 [HTML]
Erkam Temir
Krokodil Dergisinde Türk Devlet Adamları ile İlgili Karikatürlerin Görsel Retorik Analizi: 1922-1924Bu çalışmada Mustafa Kemal Paşa, Sultan Vahdeddin ve Abdülmecid Efendi’nin Ağustos 1922-Nisan 1924 tarihleri arasında yayımlanmış Sovyet karikatürlerine nasıl yansıdığı SSCB’nin en
eski ve ünlü siyasi mizah dergisi olan Krokodil dergisi örneğinde analiz edilmiştir. Makalede ilkin SSCB’de karikatürün propaganda amacıyla kullanımına değinilmiş ve Krokodil dergisi ile ilgili kronolojik bilgi sunulmuştur. SSCB’nin dönemin Türk-Sovyet ilişkilerindeki olumlu havaya uygun bir şekilde Ankara Hükümeti’nin destekçisi olması nedeniyle, ilgili karikatürlerde Mustafa Kemal Paşa’nın olumlu, Sultan Vahdeddin ve Abdülmecid Efendi’nin ise olumsuz temsil edildiği varsayılmıştır. Belirtilen zaman aralığında yayımlanmış karikatürler taranmış ve tespit edilen karikatürler görsel retorik analizi ile analiz edilerek varsayım sınanmıştır. Elde edilen bulgular doğrultusunda Krokodil dergisinde 1922-1924 yılları arasında yayımlanmış karikatürlerde Mustafa Kemal Paşa’nın olumlu, Sultan Vahdeddin ve Abdülmecid Efendi’nin ise olumsuz bir şekilde temsil edildiği doğrulanmıştır.
Anahtar Kelimeler: SSCB, Krokodil dergisi, karikatür, Mustafa Kemal, Vahdeddin, Abdülmecid, görsel retorik analizi.
DOI : https://doi.org/10.12995/bilig.10405 [HTML]
Mahmut Mazlum
Reflections of ‘European Islam’ Discourse to Germany and Recognition of Turkish-IslamTurkish-Islam has become a part of Europe today more than ever. Turkish immigrants and their religious institutions are the leading cause of this new situation, and they have been trying to legalize their belonging with their claims for recognition, especially in Germany. This article mainly elaborates on the recognition process with a focus on the reflections of European Islam discourse on the German scene and attempts to understand the reasons behind the current crisis around the recognition of Turkish-Islam. Even though the current perception of Islam in the host countries is the primary reason for many, this article approaches the issue from a historical institutionalist (HI) point of view and develops further arguments. Analysis of the empirical data shows that the lack of a unified voice in the Muslim society, structural inefficiencies of Islamic organizations, and politicizing of Islam-related issues could be counted as obstacles
in the frame of recognition. However, the path dependency concept of HI allows this work to go beyond these visible problems and highlights the transnational linkages created in the foundation processes of these institutions as the main reason behind the failure.
Keywords: Turkish-Islam, Islam in Germany, DITIB, Recognition of Islam.
DOI : https://doi.org/10.12995/bilig.10406 [HTML]
Sayan Shilmambetov & Bakhytzhan Saparov
Some Problems of the Study of the Regional Jadid Movement in Kazakhstan in the Context of the Structure of National IdentityIn this article, the impact of the Jadid movement on the formation of Kazakh national identity is discussed in the context of the regional characteristics of Kazakhstan. The issue of the Jadid movement in Russian historiography was written within the framework of Islamic integration, pan-Turkism, and ethnic nationalism. The Jadid movement, which is the essence of the national identity construction, has left its traces in Kazakhstan thanks to the Tatar scientists who naturally affect the Turkish unity process. National identity and Turkish unity issues developed in parallel in Kazakhstan. Evaluating the religious views of Kazakh nomads in rural areas, and the tribalism and ethnic relations, the Tsarist administration exerted strong pressure on the policy of Russification. Therefore, Russian-Kazakh schools increased in number and developed rivalry to the Jadid schools. The founders of the Alaş movement, who were educated in the Jadid schools in the northern and western regions of Kazakhstan, later studied at the higher education institutions of the Russian Empire. The rest of the Jadids received their education in the madrasahs of today’s Uzbekistan, Kazan, Cairo and Istanbul. In this context, two aspects of the Jadid movement have become stereotyped in Kazakhstan, the first is the establishment of the
Kazakh state Alaş Orda, the second is the struggle for the unity of the Central Asian Turkic people and the establishment of the Turkestan state.
Keywords: Kazakhstan, Jadid movement, Regional Characteristics, National identity.
DOI : https://doi.org/10.12995/bilig.10407 [HTML]
Avnihan Kırışık
Yayın Değerlendirme / Book Reviews: Karabakh: From Conflict to Resolution. Edited by Muhittin Ataman and Ferhat Pirinççi. SETA Publications, 2021.This is the evaluation of the book "Karabakh From Conflict To Resolution", was published right after the Second Karabakh War, which resulted in the military victory of Azerbaijan. Authors from different disciplines comprehensively evaluate the conflict over Karabakh from political, social, military and legal perspectives.
Keywords: Nagorno-Karabakh Conflict, Second Karabakh War, South Caucasus, Azerbaijan, Armenia
DOI : https://doi.org/10.12995/bilig.10408 [HTML]