ÖZET
Tarih boyunca bilimin ve sanatın çeşitli alanlarında körlerin önemli bir yeri olmuştur. Onların yaratıcılıklarının görme engelleriyle ilgisinin olup olmadığı konusu ise tartışılmaya devam
etmektedir. Türk kültür tarihinde de görme engelli olduğu hâlde yaratıcılıklarıyla ve ürettikleri eserlerle toplumu aydınlatan bilim insanı ve sanatçıların sayısı kayda değerdir. Bunların
arasında destan anlatıcıları ve halk şairleri de vardır. Makalede bu halk şairleri arasında ömrünün son yıllarında yaşlılığa dayalı olarak kör olanlar değil, doğuştan veya sanatlarının yaratıcılık
dönemlerinin başlarında kör olanlar incelemeye dâhil edilmiştir. Hemen tamamının görme engellerinin yanı sıra çok yoksul bir hayat yaşamaları, okuma yazma bilmemelerine veya sonradan
öğrenmelerine rağmen düşünce ve anlam bakımından zengin eserler üretmeleri ve içinde bulundukları geleneği yaşatıp ona yenilikler kazandırmaları ayrıca dikkate değerdir. Makalede,
Anadolu, Azerbaycan, Yakutistan (Saha), Altay, Kazak, Kırgız, Türkmen sahalarındaki görme engelli âşıklar, destan anlatıcıları ve halk şairleri hakkında bilgiler verilmiştir. Böylelikle görme engelli olmakla ustalıkla söz söyleme arasındaki ilişki makalede adı geçen sözlü şiir temsilcileri bağlamında ortaya konulmaya çalışılmıştır.
ABSTRACT
Blind people have had important roles in various fields of science and art throughout the history. The issue of whether their creativity is related to their visual impairment continues to be discussed. In Turkish cultural history, the number of scientists and artists who enlightened the society with their creativity and works they produced despite being visually impaired is noteworthy. Among them are epic narrators and folk poets. In this article, among these folk poets, not those who were blind in the last years of their lives due to old age, but those who were blind from birth or at the beginning of the creative periods of their art were included in the analysis. It is also notable that almost all of them, in addition to their visual impairments, suffered from poverty, produced works rich in thought and meaning and kept their tradition alive and brought innovations to it, despite the fact that they were illiterate or learned to read and write in the later phases of their lives. In the article, information about visually impaired minstrels, epic narrators and folk poets in Anatolia, Azerbaijan, Yakutia (Saha), Altai, Kazakh, Kyrgyz, Turkmen areas is given. Thus, the relationship between being visually impaired and skillful speech is tried to be revealed in the context of the oral poetry representatives mentioned in the article.
ANAHTAR KELİMELER: Türk dünyası, körlük, destan, âşık, halk şairi, sözlü şiir, gelenek.
KEYWORDS: Turkic world, blindness, saga, minstrel, folk poet, oral poetry, tradition.